Küreselleşme Sürecinde Kapitalizm ve Sosyalizm
Dünya Solu ve Çin’in Konumu
Yazarlar, Marks’ın diyalektik yöntemiyle, sermayenin daha 19.yüzyılda başlayan küreselleşme sürecinin, kapitalist ekonominin iç çelişmeleri sonucu aşılarak –çok aktörlü ve çok özneli– farklı ve yeni bir küreselleşme sürecini ortaya çıkardığını tartışmaktalar ve aynı zamanda Çin’de kapitalizme ve küreselleşmeye karşı oluşan yaklaşımın oluşum süreci hakkında kapsamlı bilgiler sunmaktadırlar.
₺69,00
Açıklama
Türkiye’de küreselleşmeyi analiz ederek eleştiren oldukça zengin bir yazın bulunuyor. Marksistler, sol-kanattakiler ve sosyal-demokrat ilkelere sadık kalmaya devam eden düşünürler, keskin gözlerle ve uzak görüşlü bir yaklaşımla çözümlere işaret eden ürünler sundular. Küreselleşme eleştirisi, kapitalizmin, hegemonyacılığın, emperyalist müdahaleciliğin, savaş, açlık ve çevre felaketinin eleştirilmesi ile birleştirildi. Birçok eser küreselleşmeyi eleştirirken sosyalist bir geleceğe olan inanç krizini de tartışmaktadır. Küresel sosyalizm, küresel sosyal adalet, barış, uluslararası demokrasi, soyut bir politik ve ahlaki eleştirinin ötesine geçerek ileriye doğru gerçek bir toplumsal ve politik değişimin ortak bileşeni olabilecek mi? Benzer sorular farklı dillerde dünyanın dört yönünde tartışılmakta ve araştırılmaktadır.
Bu kitap, kıtasal Çin’de üretilip Türkçe yayınlanan bir akademik-düşün eseri olarak, bir ilktir ve bu alanda gerçekleşen ilk yayıncılık çabasıdır. Eser, Çin’in ilk saygın üniversitelerinden Renmin Üniversitesi, Dünya Sosyalizmi Araştırmaları Enstitüsü ve Uluslararası Araştırmalar Okulu öğretim görevlileri olan Pu Guoliang ve Xiong Guangqing’ın araştırma ürünleri olarak üniversite yayınevi tarafından yayınlanmıştır. Yazarlar, aşağıda bazı çizgilerini verdiğimiz düşünceler ve zengin verilerle günümüz kapitalizmini değerlendirmekte ve eleştirmektedir. Kitapta, kapitalizmin eleştirisinin bilimi olan Marksizm’e derin bir bağlılık ve günümüz Çin’inde oldukça etkili olan yenilikçi yaklaşım dikkat çekmektedir. Yazarlar, Marks’ın diyalektik yöntemiyle, sermayenin daha 19.Yüzyılda başlayan küreselleşme sürecinin, kapitalist ekonominin iç çelişmeleri sonucu aşılarak –çok aktörlü ve çok özneli– farklı ve yeni bir küreselleşme sürecini ortaya çıkardığını tartışmaktadırlar.
1960’larda oluşan yeni küreselleşme kapitalizmin üstünlüklerini giderek daha güçlü bir biçimde sergilemesine katkıda bulunmuştur. Buna karşın sosyalizm, kendi ekonomik sistemlerini ve toplumsal inşa modelini yenilemede tıkanıklığa girmiş ve diğer etkenlerle birlikte büyük bir tarihsel yenilgi ortaya çıkmıştı. Fakat bu gelişme Marx’ın kapitalizm teorisinin özü olan buluşunu geçersiz kılmamıştı. Aynı şekilde, Marx’ın, kapitalizmin üretici güçlerin süreğen gelişimine ve üretimin süreğen toplumsallaşmasına ayak uydurmak için yaptığı ayarlamalarla; diyalektik olarak kendi içinde sosyalizmin öğelerini ve önkoşullarını ürettiği ve öte yandan da bu ayarlamaları yapacak manevra alanı tükendiğinde yerini sosyalizme bırakacağı düşüncesi de aşılmamıştır.
Kapitalizm, feodalizmin bağrında doğduğu gibi, sosyalizm de kapitalizmin bağrında gelişmektedir. Özellikle gelişmiş kapitalist ülkelerin sosyo-ekonomik yaşamında bir dizi geçişsel karakterli sosyalist öğe şimdiden ortaya çıkmış bulunuyor. Dünyada, hala diri ve çoğul karakter gösteren geniş bir sosyalist akım ve sosyalizmi inşa umudunu yitirmemiş ülkeler varlığını sürdürmektedir.
Yeni küreselleşme dalgası bugün için A.B.D. önderliğinde az sayıda güçlü devletin hâkimiyetinde olmasına karşın kapitalizmin temel iç çelişmelerini tamamen ortadan kaldıramamaktadır. Marks, araştırmalarında kapitalizmin kendisinin aşamayacağı tipte çelişmelere de ışık tutmuştu, bu çelişmeleri tamamen çözebilecek güç sosyalizmdi; aynı şeyi günümüzün küreselleşmesi için de söyleyebiliriz, küreselleşmenin özgün çelişmelerini de tam olarak küresel sosyalizm çözebilir. Engels’in söylediği gibi “tarihin cilvesi” zor anlarda iyinin yardımına koşmaktadır. Ekim Devrimi, sosyalizmin krizinin içinden doğmuştu. Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa’daki dramatik gelişmelerden dersler çıkaran sosyalist güçler de sosyalizmin kendi içinde reform çabalarını güçlendirerek, yeni ve daha ileri bir sürecin yolunu açmış görünmektedir. Dünyanın sosyalist güçleri güç koşullarda yeniden toparlanma sürecine girmiştir. Bu olgular da sosyalizm ile kapitalizmin, diyalektik olarak birbirlerine bağlandıklarını, birbirlerini sınırladıklarını, mücadele ve karşılıklı etkileşim içinde olduklarını göstermektedir. Yazarlar, dünyanın Marksist ve sosyalist akımlarının bugünkü somut durumuna ilişkin zengin veriler sunarken aynı zamanda Çin’de kapitalizme ve küreselleşmeye karşı oluşan yaklaşımın oluşum süreci hakkında kapsamlı bilgiler sunmaktadır.
Ek bilgi
Cilt | Ciltsiz |
---|
Ürün bilgisi
Ciltsiz
2011
296 sayfa
ISBN: 9786055679705
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.